" Siyaset" Hakkındaki İçerikler
Kategorilerde
Kitaplarda
- Anayasal Mesruiyet
- Arap Aklinin Olusumu
- Arap-Islam Medeniyetinde Entelektüeller
- Baska Inançlilar Için Islam
- Çoban Ve Efendi - Demokrasi Üzerine
- Daimi Baris Teorisi
- Devlet Ve Toplum Felsefesi Üzerine Denemeler
- Din Algisi Insasinda Tarihin Araçsallastirilmasi
- Doğu`nun Doğuşu Batı`nın Batışı
- Göçebe Kimlik
- Islam Medeniyetinde Anayasal Kriz
- Islam Tarihi Kaynaklari
- Islam ve Siyaset
- Kürt Siyasetinde Örgüt Kültürü
- Pastoral Yönetimden Neoliberal Siyasete
- Resmi Dini Söylemin Elestirisi
- Siyaset Fikhi
- Siyasi Çalışmada İlkeler
- Siyasi Fetvalar
- Söylem ve Yorum
- Söz ve Taniklik
- Şeriat ve Siyaset Arasında
- Takdir ile Tedbir Arasinda Insan
- Toplumun Kurulusu - Etik, Iktisat, Siyaset
- Yenilik Yasaklama ve Yorum
- Yetkin Düsünce Sayi 14 - Söylemden Eyleme Dil Problemi
- Yetkin Düsünce Sayi 2 - Adalet ve Istikrar
- Yetkin Düsünce Sayi 6 - Felsefe, Siyaset ve Ilahiyat
- Yetkin Düşünce Sayı 23 - BİYOPOLİTİKA
- Yolda Olmak
- Zen
Yazarlarda
Basında
Haber7 - Kürt Siyasetinde Örgüt Kültürü http://www.haber7.com/kitap/haber/1007619-kurt-siyasetinde-orgut-kulturuKürt Siyasetinde Örgüt Kültürü Bu metinde dile getirilen birçok görüşün genellemeler içerdiğinin farkındayım. Bu durum, bir tarafta kuşatıcı bir resim çıkarma kolaylığı sağlarken birçok ara hali, kategoriyi değersizleştirme riski de taşımaktadır...
Çoğunlukla göz ardı edilen bir resmin açığa çıkarma arayışı maalesef böyle bir riski üstlenmeyi gerektiriyordu. Oysa ara haller çoğunlukla yok sayılan soluklanma aralıklarının yeşerdiği ortam olarak barışın gerçekleşeceği zemini de bize gösteriyor. Zorluklara odaklanan bu metin barış umudu ile yazıldı. Barışın tarafı olacak bir siyasal örgütlenmenin yapısal zorluklarını görünür kılmaya, önümüzdeki yolda sadece PKK'nin değil herkesin hikâyesine eklenecek düğümü ortaya çıkarmaya çalıştı.
Çağdaş İslâm Siyaset Sisteminde ANAYASAL MEŞRUİYET http://www.kitaphaber.com.tr/cagdas-islam-siyaset-sisteminde-anayasal-mesruiyet-k1986.html
Bir zamanlar Müslümanların büyük bölümü, Kur’an’ın, anayasaya mehaz teşkil etmesinden ziyade, bizzat anayasanın kendisi olduğunu “yüksek perdeden” dile getirirdi. Adeta, Kur’an, bir hidayet kitabı olmaktan ziyade, anayasa kitabı idi. Mutlaka, Kur’an, her şeyden önce bir hidayet kitabı olmasının yanında, hükümler içeren yönü itibarıyla da, kanun, daha açıkçası hukuk kitabı olmayı da hak ediyordu. Zira içeriğinde, diğer mevzuların yanında az bir yer kaplıyor olsa da, ahkâm ayetleri belirgin bir özelliğe sahipti. Buna rağmen, nedense, onun henüz mücmel hale gelmediğini bildiğimiz Hz. Muhammed(s) dönemini istisna kıldığımızda, ilk halifeden bu yana, ta modern dönemlere kadarki süreçte, Sünni ve Şii cenahta, İslâm’a uygun olup olmadığı bir tarafa, hemen her kesimin, kendi meşruiyetlerini Kur’an üzerinden İslâm’da arandığı gerçeğine bakıldığında dahi, parçacı yaklaşımlarla birlikte, Kur’an’ın bizzat bir anayasal metin olarak düşünülmediğini görmekteyiz…